Bireylerin herhangi bir ticari faaliyet yürütme niyeti ile yaptıkları faaliyetlere girişim, girişimleri esnasında harcadıkları paraya ve işgücüne yatırım denilmektedir. Bir girişimde bulunabilmek için bilgiye yani eğitime ihtiyaç vardır.
Günümüzde meslek liselerinde seçmeli ders olarak girişimcilik dersi okutulmakta, meslek liselerinde girişimcilik dersi alan öğrencilere de mezun olduktan sonra girişimcilik ile ilgili hibe ve kredi desteği sunulmaktadır.
Devletimiz girişimcilere birçok destekte bulunmaktadır. Bu destekler kurulum aşamasından projelerin son aşamasına gelene kadar her aşamada devam etmektedir. Bununla birlikte üniversiteler bünyesinde kurulan teknoloji transfer ofisleri, kuluçka merkezleri, teknokent ve teknoparklar ile girişimcilere hem bilgi hem de tecrübe konusunda destekler devam etmektedir.
Girişimcilik Neden Önemli?
Ülkemiz genç nüfusu birçok Avrupa ülkesinden daha fazla olan bir ülkedir. Bu geçlerin eğitimi, gelecekte istihdamı vb. ihtiyaçlarının planlanması aşamasında kamu kurumlarının yetersiz kalması gündemdedir. Her hizmeti devletin vermesi altından kalkılmayacak bir maddi yükün ortaya çıkmasına sebep olacaktır.
Bu süreçte devlet özel sektörün daha fazla personel istihdamını sağlamak adına eğitim kurumlarından başlayan bir çalışması mevcut. Devletin bütün vatandaşlarına iş vermesi beklenemez. O zaman daha çok girişimcinin ticari faaliyette bulunması, daha çok vatandaşın özel sektörde istihdam edilmesi, daha çok üretim tesisisin kurulması ve toplumun ihtiyaçlarının özel sektör tarafından karşılanması devletin sürdürülebilirliği, kamunun refahı ve geleceği için önem arz ediyor.
Örnek vermek gerekirse, 10 kişi istihdam eden bir tekstil atölyesinde 1 yılda devletin sırtından yaklaşık 150 bin TL sosyal güvenlik ile ilgili yük kalkıyor. Ayrıca çalışanların maaşlarını da işin içine katarsak yaklaşık 500 bin TL yıllık masraftan bahsediyoruz. Yani eğer devlet fazladan çalıştırdığı her 10 kişi için 500 bin TL gibi bir para ödüyor.
Devletin her kamu çalışanına ödediği para vatandaşlarımızın verdiği vergilerden karşılanıyor. Vergi sisteminin düzenli çalışması, devletin bütün vatandaşlarına sosyal, kültürel, ekonomik rahatlık sağlaması ve hizmet götürmesi adına çok önemli bir süreç.
Bu yüzden de devletin kamu istihdamını artırmak adına yaptığı çalışmaları sağlıklı değerlendirmesi gerekiyor. Özel sektörün verebileceği hizmetlerin standartlarını belirlemek ve denetlemek görevi dışında devletin görevi olmamalı. Hizmet sektörü, eğitim sektörü, sağlık sektörü bu konuda en fazla halk iç içe olan ve kamu istihdamının en yoğun olduğu sektörler.
Girişimcilik bu yüzden önemli. Halkın girişimcilik konusunda eğitilmesi, teşviklerde bulunulması, küçük ve orta boy işletmelerin (KOBİ) daha çok istihdama yönlendirilmesi, üretim maliyetlerinin düşürülmesi adına gerekli girişimlerde bulunulması ülkemizin geleceği adına önemli faaliyetler olacaktır.
Girişimcilik insanlarımıza anlatılırken milli ve manevi önemi de anlatılmalıdır. Vatandaşın kazanması, ülkenin kazanması demektir. Bununla beraber insanlara iş vermek manevi yönden de tatmin eden bir süreç.
Çevremde var olan bazı küçük işletme sahiplerinin, çalışanlarının bayramlarda ikramiyelerini, kurbanlarını, kıyafetlerini, tatillerini bile karşıladıklarını biliyorum. Evet maddi bir külfet gibi görünse de bu davranışlar bireylerin sosyal ve ekonomik adaleti sadece kanunların sağlamasını beklemelerin yanlış olduğunu gösteren güzel davranışlar.
Yatırımcılık Neden Önemli?
Ülkemizde en büyük yatırımcı maalesef ki devletimiz. Devlet maddi kaynaklarını ve imkânlarını vatandaşlarının iş kurmaları, eğitim almaları, istihdam sağlamaları adına kullanıyor. Destekler, hibeler, devlet bankaları üzerinden faizsiz krediler, sigorta ve prim ödemeleri, sağlık giderlerinin sübvansiyonu, mesleki ve teknik eğitiminin sürdürülmesi aslında devletin ne kadar büyük bir yatırımcı olduğunun kanıtları.
Aslında bu hizmetlerin büyük bir kısmının özel sektör tarafından karşılanması gerekiyor. Çünkü özel sektör tarafından bazı hizmetler sübvanse edildiğinde devlet bütün vatandaşlarına daha fazla hizmet götürme şansına sahip olacaktır. Yüksek vergi oranları düşecek ve insanlarımızın alım gücü yükselecektir.
Özel sektör kazancının büyük bir kısmını yatırıma ayırmalıdır. Ar-Ge yatırımları haricinde istihdama yönelik de yatırımlar yapmalıdır. Üretimin artırılması, dış pazarlara yönelik ticari faaliyetlerin çoğaltılması ülkemizin refah seviyesini artırmak adına olumlu adımlar olacaktır.
Ülkemiz enerji ithalatçısı bir ülke konumundadır. Bu durumda daha az enerji isteyen katma değeri yüksek sektörlerde ( bilişim, elektronik, eğitim, tıp) alanlarında yatırımlar oldukça önemli ve stratejiktir.
Ülkemizi sağlık alanında dünyaya tanıtmak ve bütün dünyanın sağlık alanında en cazip ülkesi haline getirmek hem ülkemize döviz girmesini sağlar hem de daha çok istihdam sağlar.
Bilişim teknolojileri alanında yazılım dalında ülkemizin sayılı ülkeler arasında yer alması en az maliyetli ve en fazla katma değere sahip ürünlerin dünya piyasasına sürülmesi demektir.
Eğitim Neden Önemli?
Girişimcilik ve yatırımcılık alanlarında etkin olabilmek ve ülkemizin refah seviyesini yükseltebilmek adına toplumumuzun eğitim seviyesinin yüksek olması gerekmektedir. Bir bireyin eğitim seviyesini yükseltmeye çalışması hem vicdani hem de milli bir sorumluluktur.
Ülkemizde devlet en büyük eğitim yatırımcısıdır. En fazla eğitim istihdamını sağlayan ve en fazla hizmet alanına sahip kurumdur. Sosyal devlet olarak vatandaşlarını eğitim alma hakkını kullanmaları adına görev ve sorumluluklarını yerine getirmeye çalışmaktadır.
Eğitim sayesinde toplumlar birbirlerine saygı duymayı, milliyetçi olmayı, vergisini zamanında ve eksiksiz ödemeyi, çalışanlarının hakkını gözetmeyi, yaşlılara ve hastalara saygılı olmayı öğrenirler. Eğitim sayesinde yasalar işler hale gelir. Eğitimli insanlar yaya geçidinden karşıya geçerler ve yine eğitimli sürücüler yayalara yol verirler.
Eğitim her işin başında sorgulanması gereken bir niteliktir. Toplumun eğitimsiz kalması ve yanlış eğitilmesi devletlerin suçudur. Bununla birlikte verile eğitimi almamak ve yanlış yönde kullanmak da vatandaşın suçudur.
Eğitimli insanlar başkalarının haklarına riayet ederler. Kamu düzenini bozacak davranışlarda bulunmazlar. Torpile ve rüşvete başvurmazlar.
Özellikle vicdani eğitimi eksik olan insanların her şeyi yapabileceklerini unutmamak lazım. Bilimsel eğitimi vermek sorun değil, vicdani eğitimi vermek sorundur.
Mesleki eğitim ilkokul seviyesine indirilmelidir. Örneğin belirli mesleklere yönelik rehberlik çalışmalarının yapılması, bedensel, zihinsel taramaların gerçekleştirilmesi, mesleki rehberlik ve yönlendirmelerin küçük yaşlarda başlaması çok önemlidir.
Bununa birlikte mesleki ve teknik eğitimin önündeki engeller kaldırılmalıdır. Mesleğe yönelik eğitim veren yükseköğretim kurumlarında okuma şartı olarak meslek liselerinin ilgili alanlarından mezun olma şartı getirilmesi oldukça önemlidir.
Eğitimli yatırımcılarımızın girişimcileri destekledikleri, girişimcilerin ve yatırımcıların kamu kurumlarından daha fazla istihdam sağladıkları, özel sektör kuruluşlarımızın dünya ticaretinde söz sahibi olduğu, devletimizin bütçesinin fazla verdiği, ülkemizde her türlü adaletin sağlandığı güzel günleri görmek dileği ile.
geleceğimiz için okur yazar bir nesil yetiştirmeliyiz.
ne hoş yazmışsınız da ülkemizde bürokratik engelleri aşabilmek çok önemli. maalesef gençlerimizin girişimcilik ile ilgili bilgileri çok az ve okullarımızda da bu konuda eğitim verebilecek tecrübeli insanların sayısı da yok denecek kadar az. düşünsenize meslek lisesinde okuyan bir öğrencinin girişimcilik dersine hayatında hiç şirket açmamış, girişimde bulunmamış, okuldan eve,evden okula giden öğretmenler giriyor. meslek öğretmenleri de olsa ticari herhangi bir faaliyette bulunmamışlar. Sorsanız ne kadar vergi ödediklerini, hangi dilimden ödediklerini, SGK kesintisinin ne kadar olduğunu, yasal haklarının ne olduğunu bile bilmiyorlar. bunun dışında ticaret ile ilgili mevzuat sürekli değişiyor ve Milli Eğitim Bakanlığının okullarda girişimcilik gibi dersler için özel sektörden destek alması gerekiyor.
Öğretmenlerin eğitilmesi ve öğrencilere yeni bilgileri aktarması süreci hantal olduğundan dolayı özel sektör ile işbirliği şart.
ülke krizde. millet evine ekmek götüremiyor. deprem fonu, işsizlik fonu ve diğer fonlar suyunu çekti. girişimde bulunup ne yapacağız? iflas mı edelim? olmayan parayı da mı borçlanalım? Vergiler yüksek. KDV, ÖTV, gelir vergisi. zaten devlet veegi toplayamıyor. toplayamadıkça da vergileri yükseltiyor. bu vergiler ile, bu ticaret sistemi girişimcilik felan yapılmaz. ülke tamamen inşaat sektörü üzerine çalışıyor. devlet bankaları kredi düşürerek milletin iyice borçlanmasını sağlıyor. Parası olan zaten kredisiz ev alır. ne gerek var ki bankaya?
Halkın refahı için en mantıklı yol vergileri azaltıp, denetlemeleri sıkılaştrmak. vergi vermeyeni sallandıracaksın ki vergi toplayabilesin. Bu aralar bahis ve kumar siteleri daha da sık reklam vermeye başladı. demek ki halk da haram gelire meylediyor. o zaan işler hiç ama hiç yolunda değil.
sanayici yüksek asgari ücret ve sigorta giderleri ile boğuşuyor. fabrikalar çalışan sayısını azaltıyor. bu durum oldukça tehlikeli bir sürece doğru gidiyor. Devletin fonları ile işsize iş üretmek, işkur üzerinden geçici işçi çalıştırmak ile bütçe daha ne kadar dayanır bilmiyorum.