İlgi alanınıza giriyor mu bilmiyorum ama elektrikli otomobil satışlarının yükselişi sürüyor. Yakın bölgemiz olan Avrupa’da elektrikli otomobil satışı Haziran 2018 sonu itibari ile 1 milyonu geçmiş durumda. Elektrikli otomobillerin Dünya üzerinde satış rakamları ile ilgili veri tabanı olan http://www.ev-volumes.com/ sitesinin istatistiklerine dayandırılan habere göre bu satış rakamları böyle devam ederse yakın zamandan Avrupa’da fosil yakıtlı otomobil görmek hayal olabilir.
Elbette Avrupa Birliği üyesi ülkelerin sıra ile aldığı dizel otomobil karşıtı kararları benzin de takip edebilir. Gerçi benzinli otomobiller dizel otomobillere göre daha az karbon salımı yapsa da akaryakıt fiyatlarının yüksekliği ve Dünyayı bekleyen Amerika temelli ekonomik kriz sonrasında benzinli otomobillerin de sonu pek iç açıcı görünmüyor.
Ülkemizde birçok firmanın hibrit otomobilleri mevcut. Hatta sadece elektrikli otomobil satan firmalar da var. Türkiye Elektrikli ve Hibrit Araçlar Platformu (TEHAD) tarafından paylaşılan verilere göre 2016 yılında satılan elektrikli ve hibrit otomobillerin toplamı 994 adet. 2017 yılında ise bu sayı 4528 adet olarak tespit edilmiş. Bununla birlikte yeterli şarj istasyonu sayısı olmaması ve halen elektrikli otomobillerin ithal edilmesi sonucu ÖTV (özel tüketim vergisi) yüksek olması elektrikli otomobillerin ülkemizde satışının Avrupa ülkelerine göre yavaş olmasına sebep.
Devletimizin yerli otomobil çalışmaları ümit verici olsa da yeni geliştirilecek olan otomobilin seri üretime geçmesi 2023’ten önce olmayacak gibi. Bu konuda yapılan konsorsiyumlar, kurulan şirketler ve üretilen projeler faaliyete geçse de bir otomobili sıfırdan üretip, Avrupa standartlarında üretime geçmek ve hem kendi ülkemizde hem de yurt dışında satışa sunmak pek de kolay görülmüyor.
Elbette her Türk vatandaşı gibi benim de beklentilerim ülkemizin savunma sanayisinde yaptığı atılımları her sektörde gösterebilmesi. Özellikle de sanayi ve teknoloji konularında yurtdışına bağımlılığımızın en aza indirgenmesi çok önemli. Bu yüzden de sadece ülkemizin gelişmiş sanayi bölgelerinde değil Az gelişmiş bölgelerinde de teknolojik kuluçka merkezleri oluşturulması konusunda girişimlerin hızlanması gerektiğini düşünüyorum.
Hatta özellikle coğrafi yapısı fabrika kurulamayacak kadar kötü olan bölgelerimize Silikon Vadisi gibi teknoloji üsleri kurulması konusunda ( Vergi indirimi, Kira yardımı, sigorta muafiyeti gibi) teşvikler ile insanların teknoloji geliştirmeye teşvik edilmesi düşüncesine sahibim. Bu konuda Devletimizin özel sektörü teşviki çok önemli.
Bilişim teknolojileri, Elektrik ve Elektronik, Makine, Mekatronik, Tıp Elektroniği gibi alanlarda eğitim üslerinin özellikle Doğu ve Güneydoğu şehirlerimizde daha yoğun olması, bu alanların öğrencilerini özendirecek özel teşviklerin sağlanması, devletin önceliklerinden olmalı diye düşünüyorum.
Bir adet Elektrikli otomobil üretmek çok zor bir iş değil. Bununla birlikte Avrupa Birliği normlarına uygun, yüksek güvenlikli, çevre dostu, bütçe dostu, ekonomik ve çok satılacak bir otomobili seri üretmek zor. Ülkemizin en kısa sürede kendi özgün otomobilini üretmesini ve bütün dünya ülkelerne satacak konuma gelmesini temenni ediyorum. Bu konuda diğer ülkelerde otomobil üreten firmalardan teknoloji transferi mi yapılır yoksa gerçekten bu işi tamamen özgün bir şekilde yapacak olan beyin takımı mı transfer edilir bilemiyorum. Ama yerli bir elektrikli otomobilimin olmasını çok istiyorum.
Bir başka yazıda görüşmek dileği ile. Keyifle kalın, Keyifle.Net ‘te kalın.
Elektrikli otomobil yeni bir marka ile otomobil pazarına girmek için çok iyi bir fırsat. Türkiye tek başına ciddi bir pazar, kendi markasını satabileceği nüfus yoğunluğuna sahip, bunun yanında otomotiv 24 milyar USD ile en büyük ihracat kalemi, yani hali hazırda Türkiye bir otomotiv ihracatçısı. Yeni bir otomobil üretmek hem uzun hem de çok masraflı dolayısıyla ekonomik açıdan riskli bir süreç ama bence bir ülke ekonomisi için çok hayati ve bizim gibi ekonomisi ve nüfusu büyük ülkeler için zaruri bir konu. Bu güzel yazıdan dolayı tebrik ve teşekkürlerimi iletiyorum.
Sayın Metin Kurt deüerli yorumlarınızdan dolayı size teşekkür ederim. evet ülkemiz önemli bir otomobil ihracatçısı bununla birlikte otomobilin parçalarını yurtdışından ithal edip, montajını yapıp yurtdışına gönderdiğimiz kısmı da büyük bir kısmı.mesela Fiat Egea yurt dışında Tipo olarak satılıyor. ülkemizden gidiyor lakin her satttığımız araç için Fiat firmasına patent parası, marka parası, ödüyoruz. Yani ülkemize döviz giriyor bununla birlikte ülkemizden de Fiat gurubuna oldukça yüklü miktarda para gidiyor. Elbette kendi ülkemizde kendi geliştirdiğimiz ve kendi ülkemizin madenlerinden çıkan madenlerden kendi ülkemizin mühendislerinin geliştirdiği, kendi ülkemizde kurulan bir otomobili ihraç ettiğimizde ülkemizde kalacak olan döviz miktarı daha fazla olacaktır diye düşünüyorum.
Başarılı bir yazı olmuş takipteyim
Otomobili 50-60 yıl önce yapmalıydık. Ülkemizin kendi markasını üretmesi lazım. Bu noktada, elektrikli otomobiller yeni bir teknoloji olarak fırsat sunuyor. Sadece elektrikli otomobil üreterek piyasaya giren dünya genelidne markalar var. Bunlardan biri neden Türkiye’den çıkmasın
Elektrikli otomobiller geleceğin araçları. Tüm dünya elektrikli otomobiller üzerine yıllar önce çalışmaya başladı bile, biz ise bu konuda çok geç kaldık, daha ülke olarak elektrik üretimi için dışa bağımlı haldeyiz. Bırakın elektrikli otomobili daha normal bir otomobil dahi üretemedik. Şu an elektrikli otomobil konusu ülkede konuşuluyor olması gayet iyi, ama önce elektrik gerekli. Yoksa üretemediğimiz elektrik için elektrikli otomobili ne yapacağız.
Elektrikli otomobiller konusunda da diğer herşeyde olduğu gibi malesef çok geç kalıyoruz biran önce ortaya güzel bir araç çıkartmamız ve dünyaya yayılması için çaba sarf etmemiz gerekmekte. Dünyanın gelişmiş ülkelerine bakın gelişmelerinin en büyük sebebi teknoloji üretmeleri soğanı patatesi bi kenera bırakalım evet ihtiyaç mı ihtiyaç ama ülkenin milli gelirlerini arrtırmak istiyorsak ilk yapmamız gereken şey yerli teknoloji ar-ge geliştirmek. Fiyat ar-ge maliyetlerine göre illa yüksek olacaktır fakat gidip elin amerikalısının almanının aracına bineceğimize kdv ötv avantajı ile kendi yerli aracımızı kullanabiliriz. Bugün nasıl avrupada 2000 model bir opel araba 1000 2000 euroya satılıyor bizde ise 25 30 bin TL civarı buradan pay biçmek lazım.
Üniversitede elektrikli Güneş arabaları üzerine çalışmalar yapmıştım. gelecekte büyük devletler temiz enerji kaynakları üzerine odaklanacak ve şu anda zaten başlamış durumda. Bizim de eğer yerli otomobilimiz olacaksa bunun elektrikli otomobil olması yerinde bir karardır. Ama yerli otomobil yapacak firmaların bu işi ağırdan aldıklarını düşünüyorum biraz daha hareketli ve canlı olmaları gerekiyor.
bu konuda size katılıyorum. Çinden ithal edilen üstü kapalı, kasalı elektrikli araçlar trafikte yoğun şekilde dolaşıyor. biz bu Çinliler kadar olamıyoruz. en azından kendi ülke sınırlarımızda kullanılacak olan elektrikli otomobilleri iyi kötü üretip test etsek ne kadar güzel olacak. SAAB üretim bandını tüm patentleri ile satın alan devletimizin bu konuda en azından Bu otomobil üzerinden bir elektrikli otomobil çıkarması ve piyasaya sunması ne kadar güzel olurdu. Devletimiz Yönetim kurulu oluşturup, bir sürü yandaşa bedavadan devletin imkanlarını akıtasıya, üretime başlayacak olan firmaya sigorta ve vergi muafiyeti gibi teşvikler verseydi şimdi yollarımızda ilk elektrikli otomobiller dolaşıyor olurdu. Hem de ucuz otomobillere biniyor olurduk. Altyapı ve yedek parça konusunda ülkemizin tecrübesi yadırganamaz. elektrikli otomobil üretmek kadar basit bir uygulama olamaz. %100 yeri iddiasına da gerek yok. Zaten pili üretecek olan Vestel Çin den ithal edecek bize yerli diye ….