Eğitim kurumlarının temel direği olan okul müdürleri ile ilgili bilgi ve deneyimlerimi paylaşmak istiyorum bu yazımda. Bilindiği üzere bir eğitim kurumu ilk kurulurken ilk önce müdürü görevlendirilir. Bunula birlikte müdür kendi kurumunda her eylemden (olumlu veya olumsuz) ilk sorumlu kişidir. Okulun bütçesi, taşınırları, taşınmazları, yaşayanları ile ilk dereceden sorumlu olan müdürler aynı zamanda en yetkilidir. Müdür kelimesi, birçok kurumda yönetmen, idareci, yönetici kelimelerine yerine bıraksa da okulların demirbaş terimidir.
Mevzuatta da kurum müdürü ayrıca belirtilmiş ve görevleri sıralanırken en kalabalık satırlarla mevzuatı işgal etmiştir. Aslında okul müdürü iyi ise okul da iyidir. Okul müdürü enerjik ise okul da enerjiktir. Okul müdürü disiplinli ise okullarda bunun etkisi hemen fark edilir.
Yukarıda bahsettiğimiz durumları biraz açmaya çalışayım ve okul müdürü nasıl okulun çehresi değiştiriyor örneklerle anlatayım. Bir kurumda okul müdürü elbette tek başına iş yapamaz. Beraber çalışacağı idareci, öğretmen ve yardımcı hizmetler kadrosu bir ekiptir. Zaten eğitim yönetimi konusunda uzman olanların beyanatlarında da okul yönetiminin bir ekip işi olduğundan hep bahsedilir. Elbette her ekibin bir lidere, öndere ihtiyacı olduğu gibi okul müdürü de bu ekibe liderlik, önderlik yapmalıdır. İşte burada film kopuyor. Liderlik, önderlik ne kadar öğrenilebilir gibi görünse de yetenek işidir. Bu yeteneğe sahip okul müdürleri kurum dışında olsalar bile kurumlarını oldukça iyi yönetirler.
Bir müdür otoriter, bilgili, dışa dönük, zeki, vizyon ve misyon sahibi, mevzuata hakim, bilişim alanında kendisini iyi yetiştirmiş, görünüşüne dikkat eden ve temiz olmalıdır. Bu yetilerden zekâ, dışa dönüklük ve otoriterlik kişilikle alakalı olsa da diğerleri sonradan çalışarak ve tecrübe ile elde edilen yetilerdir. Elbette bu yetilere sahip bir bireyin kendi işinde de oldukça başarılı olabileceğini düşünebilirsiniz. Ya da bu yetilere sahip bir bireyin Milli Eğitim Kurumlarında neden müdürlük yapması gerektiğini sorgulayabilirsiniz. Zaten eğitim alanında başarı hizmet verenlerin işlerini sevmesi hizmet alanların da hevesli ve yetenekli olması ile doğrusal olarak ilgilidir.
Bir okul müdürü kurumunu fiziksel olarak tanımalı, eğitim ve öğretim materyalleri açısından eksik ve fazlalıklarını bilmelidir. Aslında bu detaylara girmeden önce hep savunduğum bir fikrimi paylaşmak istiyorum. Okulları İşletme, Kamu Yönetimi, Halkla İlişkiler, Sistem Mühendisliği mezunu yöneticilik, Psikoloji, Ekonomi eğitimi almış kişilerin yönetmesi daha sağlıklı olacaktır diye düşünüyorum.
Önceki yıllarda çalıştığım bir kurumda koridor nöbetim olan günde okul müdürünün okulda olduğu hemen hemen her teneffüste koridorları dolaştığını fark ettim. Bu durumu yadırgamıştım. Çünkü önceki idarecilerimden bu davranışı görmemiştim. Daha sonra öğretmen arkadaşlarımla yapmış olduğum sohbetlerde müdürün bu davranışının nöbetçi öğretmenleri psikolojik olarak uyardığını, öğrencilerin teneffüste davranışlarına dikkat ettiklerini öğrendim. Müdürün bu davranışı alan hâkimiyetini iyi kurduğunu göstermekteydi. Koridorlarda dolaşarak bireylerin üzerinde otoritesini pekiştirmekte ve fiziki olarak ta kurumu kontrol etmek adına olumlu bir davranış sergilemekteydi.
Bir başka okul müdürü ile çalışırken norm kadro ile ilgili problemim olmuştu. Sistemde norm kadro fazlası olarak görünmekteydim. Okul müdürüm beni çağırarak bu durumu açıklamış ve benden İl içi yer değiştirme başvurusu yapmamı istemişti. Ben de alanımda en yüksek puanlı öğretmen olmama rağmen norm fazlası olmamın mümkün olmadığını sistemde bir sorun olduğunu belirttim. Milli Eğitim Müdürlüğüne gitmem gerektiğini ve dilekçe vermem gerektiğini söyleyerek beni gönderdi. Milli Eğitim Müdürlüğüne gittiğimde durumun sistemsel bir sorun olduğunu bu durumu okul müdürlerine kurumsal elektronik posta ile bildirildiğini ilettiler. Bu sorunu düzelteceklerini ve tayin istememe gerek kalmadığını da belittiler. Okul müdürünün bilişim alanında bilgi eksikliğinden ve mevzuata hakim olmamasından dolayı iş ve motivasyon kaybına sebep olması müdür adına olumsuz bir davranış olarak değerlendirilebilir. Aslında müdürün sergilemesi gereken davranış işin aslı hakkında Milli Eğitim Müdürlüğündeki ilgili birimden telefonla öğrenmesi eğer öğrenemiyorsa o zaman personeli Milli Eğitime Yönlendirmesi şeklinde olmalıydı.
Okul müdürleri de insandır. Zaafları, eksik yönleri olabilir. Bu durumda da müdürlerden eksik yönlerini güçlü yönleri ile telafi etme veya eksik yönlerini geliştirme davranışını sergilemeleri beklenmektedir. Zaten sağlıklı olan da budur.
Okul müdürü personeli üzerinde etkili olduğunu göstermelidir. Bunu lafla değil de sergilediği davranışlarla gösterebilir. Bu yüzden kurumlar müdürlerin sergilediği yetenekleri doğrultusunda sosyal, kültürel, sportif ve en önemlisi eğitim-öğretim konularında başarılı olurlar.
Yorumlarınız ve görüşleriniz benim için çok önemli. Bu konuda ve diğer yazılarımda belirtmek veya iletmek istediğiniz olursa lütfen çekinmeyin. Keyifli ve sağlıklı günler dilerim.
Teşekkürler. Bir okul müdürü olarak yazınızdan istifade ettim.
faydalı olabildiysem ne mutlu bana.