Eğitim alanında meslek liselerinin yeri hep bir başka olmuştur. Sanayinin itici gücü diyenler, geleceğimizin teminatı diyenler, sorun yuvası diyenler, ülkenin önünde büyük bir engel diyenler de diyenler… Aslında meslek liselerini gerçekten anlamak için farklı bakış açılarından incelemek lazım. En azından farklı sektörlerden insanların meslek liselerini nasıl gördüğünü bilmek lazım.
Milli Eğitim Bakanlığına göre meslek liseleri özel ve kamu kuruluşlarının ihtiyaç duyduğu ara elemanların yetiştirilmesi için teşekkül edilmiş eğitim kurumları. Bu eğitim kurumlarına giren öğrenciler 9. Sınıfta diğer ortaöğretim kurumları ile aynı dersleri alıyor ve aynı eğitime tabi tutuluyor. Daha öncesinde 8. sınıfta yapılmış olan bir TEOG sınavı ile öğrenciler puanlarına göre Fen, Anadolu ve Meslek Liseleri diye ayrıştırılıyor. Tabi bu ne kadar sağlıklı bunu iyi bir düşünmek irdelemek lazım. Fen liseleri ve Anadolu liselerinin de vizyon ve misyonlarının revize edilmesi gerektiğini düşünen bir meslek öğretmeni olarak Fen ve Anadolu liselerinin acilen kapatılması ve meslek lisesi mezuniyetinin teknik ve meslek ile ilgili fakültelere giriş şartı olarak alınması taraftarıyım. Bu konuya detaylı olarak yazının ilerleyen satırlarında değinelim de toplumun diğer kesimlerinin meslek liselerine nasıl baktığı ile ilgili izlenimlerimizi paylaşmaya devam edelim.
Milli Eğitim Bakanlığının eleme sistemine göre başarısız olan ve imkânı olmayan öğrenciler meslek liselerine kayıt oluyor. Meslek Liseleri bir nevi hayata 1-0 yenik başlamış olan öğrencileri rehabilite etmek, oyalamak veya olabildiğince eğitim öğretim hayatı içinde tutmak adına idare edilen kurumlar.
Meslek Lisesinde normalde ustalık belgesi veya işyeri açma belgesi ile mezun olan öğrenciler geçeğin ustaları yani işverenleri.
KOBİ’lere göre (Küçük ve Orta Boy İşletmeler) meslek lisesinde öğrenciler yeterince eğitim alamıyor. Eğitim sisteminde ki hantallık ara elemanların yeterli seviyede yetişmesine engel. Bununla birlikte bu işi yapacak kadar da zeki veya yetenekli değiller. Bununla birlikte mezun durumundaki öğrenciler iş görüşmelerinde bilgi seviyeleri ve deneyimleri yeterli olmadığı halde ücret olarak oldukça fazla ücret istiyorlar. İşletmelerde beceri eğitiminin daha uzun süre sürmesi gerektiğini düşünüyorlar.
Vatandaşlara ve öğretmenlere göre de meslek lisesi öğrencileri diğer okul öğrencilerine göre daha terbiyesiz, daha geç anlıyor, ödev ve sorumluluklarını yerine getirmiyor. Ayrıca şiddete daha çok meyilliler. Zararlı alışkanlıkların kullanılması meslek lisesi öğrencilerinde daha yaygın.
Üniversitelerde MYO da görevli öğretim görevlileri de meslek lisesinde yeterince akademik ve teknik bilgi alamayan öğrencilerin başarısız olduklarını, yüksekokullara sınavsız geçişin eğitim kalitesini düşürdüğünü, yani meslek lisesinin devamı olarak çalıştıklarını dile getiriyorlar. Öğrencilerin meslek lisesinden sonra sınavsız geçiş ile nasıl olsa yüksekokullara kapak attıklarını, bir şekilde üniversitenin kapısından içeri girdiklerini ve eninde sonunda mezun olacağız fazla zorlamaya gerek yok havasında olduklarını da sözlerine ekliyorlar.
Meslek Lisesi öğrencisi iyi kavga eder. Meslek Lisesi öğrencileri çok terbiyesiz. Meslek Lisesi öğrencilerinin kafası basmıyor. Meslek Lisesi öğrencileri bunlar zaten bir şeyden anlamazlar. Bu tür cümleleri toplumun ağzından duymak istemiyoruz.
Toplumun eğitim seviyesini yükseltme projesi mi dersiniz, yoksa İşsizlik oranını düşürme projesi mi dersiniz, ya da Avrupa Birliğine Uyum çalışmaları mı dersiniz bilemem ama sistemde aksaklıkların bir an önce giderilmesi adına bazı tedbirler alınabilir.
Aslında Meslek liselerinin görevi sadece ara eleman yetiştirmek olmamalı. Özellikle teknik alanlarda zeki, bilgili öğrencilerin meslek liselerinde okuması gelecekte bilimde ve fen de ülkemizin iyi yerlere gelmesi demektir.
Bunun için örneğin Tıp fakültesine gidecek öğrencinin Sağlık bölümlerinden, Makine mühendisi olacak birinin de meslek lisesinin makine, motor, otomotiv alanlarından mezun olması gibi şartların üniversiteye geçiş şartlarına konulması gerekir. Bu şekilde meslek liselerine gelen öğrencilerin mesleğini daha iyi kavrayan, daha iyi anlayan, daha zeki olması sağlanabilir. Bu çalışmanın meyvelerini de en fazla 10 yıl sonunda ilginç ve başarılı projeler, tıp alanında başarılar, uluslararası yarışmalarda birincilikler vb. şeklinde alabiliriz diye düşünüyorum.
Meslek Liseleri bu ülkenin gerçekten kalkınmasında, geleceğinin teminat altına alınmasında oldukça öneli kurumlardır. Mühendislik okuyan öğrencinin eline tornavida, yağ değmemişse, harç ile sıva ile uğraşmamışsa, tıp fakültesine gelen öğrenciyi kan tutuyorsa vay halimize.
Meslek Lisesi mezunu mühendisler, doktorlar, alimler, uzmanlar görmek dileği ile…