Merhaba değerli okuyucularım. Aslında uluslararası konjonktür ile ilgili pek yazmam. Bu sefer kafamda birçok soru birikti ve bu soruları ve sorunları yazarak kafamı biraz rahatlatmak istedim.
Dünyanın Merkezi Neresi?
Dünyanın merkezi neresidir sorusuna cevap olarak “Ayağımı bastığım yerdir” demiştir Nasrettin Hoca. Aslında hemen hemen dünyanın her ülkesinin bir şekilde karıştığı, hakkında yorum yaptığı, gizli, operasyonlar yürüttüğü yer olan Ortadoğu dünyanın merkezi.
Bin yıllarca inançların yaşandığı, ülkelerin yıkılıp kurulduğu, milletlerin birbirlerini yok ettiği, aşiretlerin güç gösterisinde bulunduğu, acıklı hikâyelerin yaşandığı yerdir Ortadoğu. Günümüzde de gelişmiş ülkeler olarak adlandırılan ama aslında sömürgeci devletler olan Amerika, Almanya, İngiltere, Rusya, Fransa, İtalya vb gibi ülkelerin kendi atlarını oynatabilmek adına ajanlarını at koşturdukları, günün farklı saatlerinde birbirleri ile çelişen açıklamalar yaptıkları bir coğrafya Ortadoğu.
Komşu ülkelerin zor şartlar altında siyasi, ekonomik, askeri, kültürel alanlarda varlık göstermeye çalıştıkları bu coğrafyada 1000 yıldan fazladır atalarımız siyasi, askeri ve ekonomik olarak ağırlıklarını göstermişlerse de Osmanlı Devletinin yıkılmasından sonra çakallar söz sahibi olmuşlardır.
Elbette Dünyada her an dengeler değişiyor. Gücün ne ile sağlandığı, kimde olduğu, kimin galip olduğu sorularının da pek önemi kalmadı.
İsrail gibi bir terör devletinin de kışkırtmaları ile gerginleşen Ortadoğu, oluşan çatlakları kapatmaktan öte beklenen depreme bile hazırlanamıyor.
Hangisi Doğru? Türkiye, Amerika, Rusya
Kafamdaki soruları yazmak istiyorum. Bazılarının cevabını biliyorsunuzdur. Veya bir yerlerde açıklaması vardır. Yorumlarda paylaşırsanız eğer bende cevapları bulur ve kendimi bir an olsun rahatlatırım.
- Amerika müttefikimiz ama Pkk’yı ülkemizde kurup yıllarca fonlamıştır. Neden?
- Rusya Esed’i destekliyor ve bununla birlikte Özgür Suriye Ordusunun(Esed Karşıtı) operasyonlarına göz yumuyor. Neden?
- Almanya yıllarca Pkk’ya ülkesinde göz yumuyor, son bir haftadır ise Pkk’lı göstericilere göz açtırmıyor. Neden?
- Persliler (Günümüzde İran) tarihte hep işlgalci, sömürgeci, yok edici güç olarak bilinmekle birlikte her daim bulundukları coğrafyada güç ve söz sahibi olmuşlardır. Kendi içlerinde çok büyük bir kazan kaynıyor olmasına rağmen İran halen nasıl bölgede sinsi oyunlarını yürütebiliyor?
- Irak Devleti Kuzey Irak Bölgesel Yönetimini kısa sürede bertaraf edebildiğine göre neden daha önce Barzani ve Talabani’nin şovenist tavırlarına göz yumdu?
- İngilizler her nasılsa bu sefer neden Irak’ta ve Suriye’de değiller?
- Gerçekten Avrupa Birliği bir maddi çöküş içerisinde ise Neden Avrupa Birliğine Girmek için kendimizi paralıyor ve Avrupa Birliği Uyum Yasalarını uyguluyoruz.
- Kendi yasalarımızı kendi yönetim şeklimizi uygulamak için Avrupa’dan yada başka bir oluşumdan icazet almak lazım mı?
- Ülkemiz Avrupa Birliği ülkelerinin içişlerimiz, yönetim şeklimiz, kanunlarımız vb konular hakkında yorum yapması sağlıklı mı?
- Terör Avrupa’yı yoğun bir şekilde vurduğu dönemlerde herkes birlik olmuş ve Terörü kınamıştı. Her fırsatta İslam ve Müslümanlar hakkında olumsuz kararlar alan ve Müslümanları terörist ilan eden Batı Suriye’de teröristlerle onurlu ve haklı mücadelesini veren Mehmetçiğin başarılarından sonra Avrupa’da terörün azaldığını görebiliyor mu?
- Ülkemiz halen göçmenlerin Avrupa’ya geçişlerini hızlandırmıyor?
- Türki cumhuriyetler ile Özal zamanında kurulan münasebetlerin devamı getirilse ülkemizin enerji sorunu çözülmez mi?
- Ermenistan’ı işgal etsek ne olur?
- İsrail İran tarafından vurulsa ne olur?
- Amerika ekonomisi çökerse gerçekten dünya ekonomisi de çöker mi?
- Ülkemizin genç nüfusunun fazla olduğu malum. Bu genç nüfusun hepsinin memur, işçi, mühendis, iş yeri sahibi olması beklenmiyor. Acaba ülkemiz lejyonerlik mesleğini Ortadoğu ülkelerinin korunması amacı ile geliştirip askeri hizmet sektöründe gençlerimizin ekonomisine can verebilir mi?
- Kullandığı elektronik aletlerin milliliğini sorgulamayan bazı kesimler neden silahların milliliğini sorgularlar?
- Tuz bu kadar tehlikeli ise neden içeriğinde Tuzun bileşenlerinden olan Sodyum içeren ilaçların kullanılması bu kadar yaygın?
- Turizm sektörü gerçekten ekonomimizin bel kemiği olacak mı?
- Yıllarca dünyanın her yerinde savaşları el altından çıkarıp silah satarak ekonomisine can veren ülkeler var. Biz de ülkemizde ürettiğimiz silahları diğer ülkelere satarak bu günaha ortak oluyor muyuz?
- Çin tehdit mi yoksa fırsat mı?
- Ülkemizde Bürokrasi mi ülkeyi yönetiyor yoksa Siyaset mi?
- Mükemmel olan İslam Dinini rezil bir biçimde yaşayan ve hakkını vermeyen Müslümanların yüzünden gerçek Müslümanların eziyet çekmesi doğru mu?
- Fazla kilolarımdan spor yapmadan kurtulabilir miyim?
- Rusya dost mu?
Hangisi Doğru? Türkiye, Amerika, Rusya başlıklı bu yazımda sizlerle zihnimi kurcalayan bazı soruları paylaşmak istedim. Sizlerin de sorularını, cevaplarını ve yorumlarını görmekten memnuniyet duyarım.
Keyifle kalın
ülkemizin çıkarları için diğer ülkelerin yaptıklarını aynen yapmalıyız. resmi açıklamalarda dostane tavır takınmalı, ülkemizin menfaatleri için de elimizden geldiğince yırtıcı davranmalıyız. bu arada uluslararası konjonktürün gerektirdiği bütün yolları denemeliyiz. ülke savunmasının, menfaatinin gerektirdiği her yol mübahtır.
her devlet diğer devletlerin kendi menfaatleri için bir vaatlerde bulunduğunu ve günümüzde ayakta kalabilmek için diğer devletlerin kendisinde birşeyleri sömürmek isteyeceğini bilir. uluslararası hukuk kurallarına göre davranan bu ülkelerin bu hukuk kurallarını koyan, hatta istediği zaman değiştiren ülkeler olduklarını unutmamak lazım.
ülkemizin içinde bulunduğu coğrafyada Osmanlı’nın zulüm ettiği hiç bir halk yok (bilerek ve isteyerek) her inanca saygı gösterilmiş, her kültüre öenm verilmiş. Rusya’nın, İran’ın, Çin’in yıllarca yaptığı kültürel dezanformasyon uygulanmamış. buna rağmen şu an o ülkelerin halkları Osmanlı’ya minnettarlığını dile getirirken, o ülkeleri yönetenler ise uluslararası hukuk kurallarına göre konuşurlar. Suriye halkı askerimize “Nerede Kaldınız?” der, Suriye devlet yetkilileri ise “İşgalciler dışarı” diye bağırır.
kendimizi kandırmamıza gerek yok. Devletin bekası için kimsenin hakkını yemeden, ama halkımızı da ezdirmeden, haklarını vererek yöneticilerimiz ellerinden gelenin en iyisini yapmalılar. bugün devletin başındaki yöneticilerin yerine birkaç yıl sonra başkaları gelecek. o zaman da onlar devletimizin bekası için çalışmalılar.
Bu devirde para klimdeyse, medya kimin elindeyse o doğru. Korkum şu ki 50 yıl 100 yıl sonra tarih kitaplarında da öyle yazması. Hak hukuk evrenseldir ama kendi hayatınızda işinizde arkadaş çevrenizde yaşananlara bakın orada bile kural aynı, kim patronsa kim güçlüyse diğerleri ya haklısın diyor ya onu idare ediyor.