Akşam eve geldiğimde oğlum karşıladı beni kapıda. Hemen arkasında kızım yerde dizlerinin üzerinde kuyruğunu yakalamaya çalışan bir yavru köpek misali dönüp duruyordu. Daha ayakkabılarımı çıkarmadan boynuma atladı ve canım babam dedi. Çok uzak veya uzun süreli bir iş gezisinden gelmiyordum. Her zaman ki okuldan dönüyordum.
Oğlumu kucakladım ve öptüm. Kızımı bir kaç kez havaya attım ve kokladım. En çok hoşuma giden şey çocuklarımın kokusu ve gülümsemeleri. Daha sonra akşam yemeği hazırlamakta olan eşim seslendi, “Hoşgeldin” diye. Ben çocukların karşılama merasimine mest olduğum için eşimin seslenmesini geç duymuştum . Sonunda mutfağa alışveriş torbalarını mutfağa bırakıp ona hoşbulduk diyebildim. Karşılama merasimi bitince oğlum odasına ödevini yapmaya, kızım ise en sevdiği bebeği ile oynamaya gitti. Ve baba olarak ben bir daha ki merasime kadar kendimi rafa kaldırılmış hissettim.
Çocuklar ihtiyaç duydukları anda yanlarında kendilerine erbaş gösteren ebeveynlere ihtiyaç duyuyorlar. Elbette bu ihtiyacı gösterme yolları farklı olabiliyor. Bu konuda çocuğunuzun ne zaman ilgi ve sevgi gösterdiğini keşfetmek ve ona göre onun ihtiyaçlarını karşılamak sizin göreviniz.
Bununla beraber gereğinden fazla sevgi gösterisinde bulunmak ta çocukları sıkabilir. Bu da çocuğunuzun duygusallık sınırını keşfedebilmeniz ile ilgili.
Anne ve baba olmak için önce doğal davranmalısınız. Zaten gerisi geliyor. Yapmacık davranışlarınız çocuklar tarafından hemen sezilebiliyor.
Çocukların diğer ihtiyaçlarını talep ettiklerinde karşılamak çok önemli. Örneğin çocuğunuz acıkmadan yemek yediremezsiniz. Yada susamadan su içiremezsiniz. Sevgi ve ilgi göstermek için de ihtiyacını belli etmeli ve bunu ertelememelisiniz.
Sevgi dolu, sevgiye doymuş bir nesil yetiştirmek bizim en önemli vazifemiz.
“Having read this I thought it was very enlightening. I appreciate you taking the time and effort to put this article together. I once again find myself personally spending way too much time both reading and commenting. But so what, it was still worth it!”