Maddi Sıkıntılar ve Olumsuz Etkileri

Uzun süredir maddi sıkıntılar çeken bir öğretmen arkadaşım ile yapmış olduğum akşam sohbeti bende bazı düşüncelere sevk etti. Bu konuda sizlere konuşmanın kısa bir özeti ve ben de hâsıl olan düşünceleri aktarmaya çalışacağım.

Yazımıza konu olan arkadaşımın adını ve yaşadığı şehri sizlerle paylaşmak istemiyorum. Zaten amacımız burada dedikodu yapmak değil sadece bazı konularda farkındalıklara sahip olmak.

Bu arkadaşım yaklaşık 10 yıllık evli ve 3 çocuğu var. Kendisi aşk evliliği yapmış ve göreve başladığından beri ekonomik anlamda kazandıklarının tırnaklarıyla kazıyarak elde etmiş. Bu süreçte bir araba ve büyük bir kısmı borç ile alınmış bir eve sahip olmuş. Çocuklarından ikisi okul çağında ve üçüncüsü kreşe gidiyor

Eşi devlet özel bir kurumda asgari ücret ile çalışmakta. Mesaisi oldukça yoğun ve yorucu.

Hayatının en güzel yaşlarını borç ödeyerek, maddi sıkıntılar çekerek geçiren arkadaşım, mesleki anlamda da sıkıntılar çektiğini, kendisini geliştiremediğini dile getirip durdu. Oysaki mesleğini ne kadar da çok seviyordu. Çocuklarına zaman ayırabilmesi dışında maddi anlamda onları hep mağdur ettiğini düşünüyor.

Ben kendisini dinledikçe çevremdeki insanları düşündüm. Hemen hemen toplumumuzun büyük bir kısmı maddi olarak sıkıntılar yaşayan veya yaşamış bir kesim. Kendilerine bu konuda neden maddi sıkıntılar ile kendinizi yordunuz, borca girerek geleceğinizi ipotek altına aldınız diye sorduğumda ise kendilerinden “sıkıntı çekmeden mal sahibi olunmuyor” cevabını vermekteler.

Elbette buna benzer sohbetleri farkı zamanlarda ve farklı insanlardan da dinlemişliğim olmuştu. Buna rağmen arkadaşımın bu dert yanmaları beni de etkiledi.

Farkındalıklarım

• Bir ailede önemli olan ev sahibi olabilmek mi yoksa çocuklarına iyi bir eğitim imkânı sunabilmek mi?
• Daha düşük bütçeli ve daha küçük bir ev sahibi olarak daha az borç ödemek varken, ailenin her yaz tatilinden kısmak daha mı iyi oluyor?
• Herkesin bir evi ve arabası olmak zorunda mı?
• Bir ailede ebeveynler bu maddi sıkıntıları yaşarken kendi gençliklerini yaşayamadıklarının farkındalar mı?
• Birbirlerini severek evlenen ve yuva kuran aileler maddi sıkıntıların sevgilerini veya aile yapısını olumsuz etkilediğini düşünüyorlar mı?
• Peki bir insan yarın yaşayıp yaşamayacağını bilemiyorsa borçlarını ödeyip ödeyemeyeceğini nasıl bilecek?
• Günümüzde eğitim hizmetleri çeşitliliği nu kadar fazla iken, maddi sıkıntılar yaşayan ebeveynler çocuklarını bu çeşitli hizmetlerden ne kadar faydalandırabiliyor?
• Maddi kazançların artırılması konusunda hırs yapmak, ebeveynlerin çocuklarına daha fazla zaman ayıramaması için bir sebep mi?
• Vs vs vs

Bu soruların cevaplarını mırıldandığınızı hisseder gibiyim. Aslında bu ve buna benzer soruların cevapları bireyin kendi içerisinde.

Ben de bir ebeveyn olarak buna benzer soruları kendime sık sık sormaktayım. Bazılarının cevabını bilsem de kendi kendimi kandırmakta veya salak ayağına yatmaktayım.

Günü kurtarmak şeklinde adlandırdığım bu durum gerçekte çok da hoş değil.

Sizinde aklınıza gelen bir soru, bir cevap veya yazmak istediğiniz bir çözüm önerisi olursa yazının altındaki yorum ekleme kısmına eklerseniz sevinirim.  Keyifle kalın…